Gebelik Aşısı

Her ne kadar hastalarımız tüp bebek tedavisinin gebelik ile sonuçlanma olasılığının %100 olmadığını bilseler de, ay sonunda gebelik testinin negatif çıkması son derece moral bozucu olmakta ve bu gebelik ile sonuçlanmamış 2-3deneme sonunda hastanın yeni bir tedavi şekli arzulamasına sebep olmaktadır. Biraz da bu psikolojik durum nedeni ile her geçen gün tekrarlayan gebelik başarısızlıkları için yeni bir tedavi metodu önerilmektedir. Malesef bu yöntemlerin pek azı yeterince çalışma ile desteklenmiştir. Çoğu zaman içerisinde terkedilmekte, ancak ilk ortaya çıktıkları yıllarda heyecan yaratmaktadırlar.

Son zamanlarda gebelik aşısı adı verilen bir yöntem sıklıkla konuşulmaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı terimi de bazen farklı durumlar için kullanılmaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı 4 denemeye rağmen gebe kalmamış hasta grubunu temsil etmektedir. Farklı tanımlamaları da mevcuttur. Bazı yazarlar birkaç deneme sonunda toplam 10 embryo transferi yapılmasına rağmen gebe kalınmaması durumu için tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı terimini uygun bulmaktadırlar.

Bu durumun tedavisi amaçlı yöntemler başlıca iki grupta toplanabilir.
1. Embryo kalitesini arttırmak ve tutunabilmesini kolaylaştırmak için yapılan işlemler;

a. Embryo kültür sıvılarındaki gelişmeler
b. Embryo kültür sıvısına özel başka hücrelerin ilavesi ile birlikte (coculture) kültür yapılması
c. Embryoların genetik incelenmesi ile kromozom sayıları açısından sağlam embryonun seçilmesi imkanı (PGS)
d. Assisted hatching – Embryonun etrafındaki zona denilen kılıfın kesilmesi, bazı durumlarda embryonun yerleşmesini kolaylaştırabilir.
e. Augmentation – Bu metod da yakın zamanda çok konuşulan, ancak henüz yeterli araştırma ile desteklenmemiş bir yöntemdir. Yumurtalıkdan alınan bazı hücrelerden elde edilen mitokondrilerin (hücrede enerji üreten yapı taşları), özellikle yaşlı kadınlardan alınan yumurtaların içine enjeksiyonu ile bir çeşit mitokondri transferi yöntemidir. Böylece yumurta ve dolayısı ile embryoların kalitesinin ve gebelik oluşturma ihtimalinin arttırılması hedeflenmektedir.

2. Rahim duvarının (endometriumun) embryo için daha uygun hale gelebilmesi için yapılan işlemler;

a. Endometrium çizilmesi işlemi – Tüp bebek işleminden bir ay önce yapılan histeroskopinin gebelik şansını arttırdığı iddiası üzerine çok yaygınlaşan bu teknik, sonradan işe yaramadığının ispatlanması üzerine terkedilmiştir. Gene de pekçok klinik bu uygulamaya devam etmektedirler.
b. Hidrosalpinks (Tıkanmış tüplerde sıvı toplanması durumu) olduğu durumlarda tüplerin çıkarılması – Bu hala tartışmalı bir konudur. Kliniğimizin yaklaşımı ancak başka bir nedenle hastaya laparoskopi yapılması gerekiyorsa, tubaların çıkarılması tarzındadır. Hidrosalpinksi olan hastalarda endometrial boşluk (Rahim içi) içinde ultrason ile özellikle yumurta toplama ve embryo transfer zamanlarında sıvı olmadığı takdirde özel bir işleme gerek olmadığını düşünmekteyiz.
c. Çeşitli ilaçların sistemik kullanımı – Aspirin, heparin, steroid kullanılması nerede ise rutin hale gelmesine ragmen hiçbirinin net bir faydası tespit edilememiştir. Bir ara kadına damardan intravenöz olarak verilen bağışıklık maddeleri (immun globulin) uygulaması gebelik aşısı olarak adlandırılmıştır.
d. Bazı maddelerin rahim içerisine enjeksiyonu: Bu genel olarak basında ”gebelik aşısı” olarak adlandırılmıştır. Farklı maddeler zaman zaman aynı isimle popüler olmaktadır.
i. CRH (corticotropin-releasing hormone) rahim içine yumuşak bir katater ile verilir. Faydası henüz gösterilmemiştir. Ancak kolay bir uygulamadır.
ii. Anne kanında bulunan tek çekirdeği olan bağışıklık hücreleri ayrılır (Periferik blood Mononuclear Cell – PBMC) ve bu yumurta toplanmasından iki gün sonra rahim içine verilir. Bu yöntem ilk olarak 1993 yılında yapılan çalışmalar sonunda bazı seçilmiş hastalarda faydalı olabilecek gibi görülmüş ve 2006 yılında bir grup Japon araştırmacı tarafından denenmiştir. İlk sonuçların yüz güldürücü olması nedeni ile pekçok klinik yaygın olarak kullanmaya başlamıştır. Ancak hala işe yaradığı konusunda yeterli delil ve çalışma mevcut değildir. Dolayısı ile şimdilik hala bir araştırma konusu olarak ele alınmalıdır. Basında yeni ve mucizevi bir yöntem olarak gösterilmesi ve hastalara rutin olarak önerilmesi doğru değildir.
iii. CRH ve PBMC nin ayrı ayrı farklı araştırmacılar tarafından kullanılması ve faydalı olabileceği düşüncesi, bu iki işlemi birlikte kullanmayı düşündürmüştür. PBMC hücreleri 48 saat CRH içeren bir kültür ortamında bekletilmiş ve sonra gene aynı şekilde gebelik aşısı adı altında rahim içine verilmiştir. Bu yöntem de henüz yeni araştırmalar ile teyit edilmeyi beklemektedir.

Görüldüğü gibi tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı konusu ve tedavi için önerilen yöntemler oldukça komplikedir ve özellikle gebelik aşısı adlandırılmasında olduğu gibi, pekçok farklı işlem aynı başlık altında toplanmakta ve bu hem konuya çok yakın olmayan hekimleri ve elbette hastalarımızın kafasını karıştırmaktadır. Umarız yapılacak yeni ve istatistiksel açıdan değerli çalışmalar konuya ışık tutacaklardır.